Üç Beş Garip
Üç Beş Garip
Öksüz düşmüş yolun yolcusuyum ben, Yanlız kaldım, gelen olmaz peşimden. Çağrıldılarsa da, var mı ki koşan, Üç beş garip vardı bir ben bir de sen. Seslendi oğluna Nuh tepelerden, Cevap;"kurtulurum, bu telaş neden?" Koşuştuk biz, sular çıkınca yerden, Üç beş garip girdi, bir ben, bir de sen. İbrahim ceddiyle ne çok dalaştı, Güneşle yıldızlar ona telaştı. Puttan engelleri kiminle aştı? Üç beş garip kırdı, bir ben, bir de sen. Bu elçiler ile kimler uğraşmış? Hangi millet acep bu kadar şaşmış? Hesap soran yok mu: bu millet kimmiş? Üç beş garip sordu, bir ben, bir de sen. Gelmiş en son elçi; bizim gibi kul, Ne bir ilâh, ne put; Adem’den oğul. Ne çok düşmanı var, yok mu hiç kemâl? Üç beş garip erdi, bir ben, bir de sen. Yusufoğlu bakmaz elin halına, Rabbim zaten yazmış tam da alına. Cahil varsın kansın dünya malına, Üç beş garip hürdü, bir ben, bir de sen. 27.09.2017 Mehmet Semercio |