bu şehrin gülleri kokmuyor eskisi gibi
akan suların bile bulanık,nahoş şırıltısı var
yok güzelim eski ahenkler,tatlar
arastanın soklarında çekiş sesleri suskun
bakırcılar, kalaycılar çarşısı mefta
ölüler şehri, çiçeksiz mezarlık
sevginin, sevdanın gömüldüğü şehir
adı ak içi kara şehir
Akşehir’im gönlüm dargın, huzursuzum
o saflığında can eserlerin tarumar edilmiş ...

***

sultan dağlarının eteklerindeki ihtişamın
mağrur duran asaletin nerede
eski sinamalarında oynayan filimler yanıp kül oldu
yıktılar güzelliklerini, bitirdiler sevdanı
aslında yiten tek sen değilsin
bak bende meçhuller arasında dalıp gittim
sevda ateşi yaktı, benide bitirip attı
kül eyledi duygularımı
savurup fırlattı uzakların dönülmez yollarına...

***

sen ve ben tükendik, bitiğiz
gidiyorum buralardan sevda mektuplarımı
yüreğe kazınmış şiirlerimide yakarak
belki dönerim, belkide ölürüm
eğer ölürsem senden uzaklarda
yazdır mezar taşıma ’bahtsız garip’
sen ebediyen yaşa
kalıcısın beraketli topraklarımın koynunda...

***

şehrim demiyorum ama sen
dünyaların en acı çeken bahtsız şehrisin
aldanmışlığınla işgale uğradın
çaresiz süründün elden ele
sevgini, şevkatini, çiçeğini koparıp aldılar
’’sen benim ikizimsin’’ derdim hep
birebir vurgun yemişliğimiz
kül eyledi bizi kaderimiz
umutlarımızı yeşerttip de solup gittiğimiz
sağlıcakla, mutlulukla kal güzel şehir
sen de sevilmişliğini bilemeyen kız
gidiyorum, sevincin olsun!..

***

Zafer Direniş
...

26 Eylül 2017 Salı 14:45 Akşehir