SENSİZLİĞİN İŞGALİ
Bu aralar sensizlik denen illetle,
Düşünemeyeceğin kadar başım belada, Hasretin bedenimi dört bir yandan kuşatmış, Umutlarım,hayallerim,gülüşlerim abluka altında, Yarınlarım ise faili meçhul ....... Sadece bedenimle kalsa iyi Damarlarıma kadar işlemiş bu illet, Sensizlik; aşırı dozda yalnızlığa sürüklüyor vucudumu, Ruhum daralıyor,nefesim kesiliyor,gözlerim kapanıyor Ve çaresizce kendimi yalnızlığın kollarına bırakıyorum....... Anlıyacağın ne dışarda,nede içerde, gün yüzü yok Özleminin vucuduma uyguladığı baskıya Ve acımasız soykırıma karşı,daha ne kadar, Dayanabilirim bilemiyorum...... Bu umarsız kuşatmada, Sevgisiz,ilgisiz ve sel sefil bir halde, Yaşamaya çalışan, deli yüreğim ise; Seni çok özlediği ve seni çok sevdiği için Mecburen ses çıkartmadan,boynu bükük bir şekilde beklemekte Ve bu işgali bertaraf edeceğin günü,iple çekmektedir............. Bilmelisin ki bu zamana kadar; Yüreğimin surlarla çevrili gönül kalesi Ne kuşatmalar gördü de yıkılmadı bir kulesi... Ama bu sefer bambaşka,ve gelmezsen yarr !!!! Bu hasretlik,yer yüzünden silip atacak beni...... Nasıl Anadolu Alparslan’ını Kudüs Selahaddin Eyyubü’sünü İstanbul da Fatih’ini beklediyse Yüreğimde Asena’sını öyle bekliyor.... |
Ağlamışsın göz çanağın Kanlıca
Ağlama güzelsin İstanbul kadar,
Fenerler gözlerin başın Çamlıca
Güzelsin güzelsin İstanbul kadar.
Yuşa Tepesi'nde dua ettiğim
Kavakta saçına teller taktığım
Gerdanlıkla Boğaz'ına baktığım
Güzelsin güzelsin İstanbul kadar.
Marmarayı giydin elbisen oldu
Adalar üstüne gül olup kondu
Minare boyunca süliyet boldu
Güzelsin güzelsin İstanbul kadar.
Kuzey Karadeniz güney Marmara
Fatihin mührünü surlarda ara
İstanbul bilmeyen hep alır yara
Güzelsin güzelsin İstanbul kadar.
---- 1.07.2013 – Tozkoparan / İstanbul
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ – İstanbul