BENİM AŞKIM ÖLDÜSizin hiç elleriniz titredi mi? Boynunuz bükük kaldı mı? Gökyüzüne saldığınız Pembe uçurtmalarınızın ipleri koptu mu? Benim titredi benim kaldı benim koptu. Sizin hiç kanatlarınız kırıldı mı? Sizin hiç umutlarınız yıkıldı mı? Yıllarca çınar dalı diye tutunduğunuz dallarınız kırıldı mı? Benim kırıldı. Sizin gözleriniz su ile karıştı mı? Ya da deli bir ırmakla ya da yağmurla yarıştı mı? Siz bilir misiniz? Buğday başaklarının güneşten açlıktan kuruduğunu Siz bilir misiniz? İstanbul surları gibi yüreğin sevgiyle kuşatıldığını. Söyleyin bilir misiniz? Aşkın öldürmeyen zehrini Sevgiyle bombalanan Yakıp yıkılan âşıkların şehrini Ben bilirim işte! Şimdi ben âşıkların şehrinde Kaldırımdan sökülmüş bir taş gibiyim Bir mazlumun gözünden düşmekte olan yaş gibiyim! Aklıma da gelmişti, yalan değil gülmeden önce Ben ölümü yaşadım ölmeden önce Çiçek ezmesi bal dediler güle Yanık sesli ney dediler bülbüle Şimdi bütün umutlarım kırıldı Kurumuş yaprak misali, aşk rüzgârıyla Selvi ağacının dibine döküldü Mızrakları kıran gülüşü Bir küheylanı şaha kaldıran bakışı Merhamet sahrasını uyandıran gözleri Güneşi battığı yerden çıkarıp gelen saçları vardı. Biz ölümü konuştuk mu? Kelebeğin kozasından çıkışıyla uçuşunu seyrederdik. Nereden bilecekti o kelebeğin bir gün üstüne bir gün koyamayacağını Şimdi kabristana hayallerimi koynuma alarak gidiyorum Elim ayağım kırık sürünerek gidiyorum Sizin hiç kanatlarınız kırıldı mı? Sizin hiç umutlarınız yıkıldı mı? Yıllarca çınar dalı diye tutunduğunuz dallarınız kırıldı mı? Sizin gözleriniz su ile karıştı mı? Ya da deli bir ırmakla ya da yağmurla yarıştı mı? Benim karıştı Sizin hiç AŞKINIZ öldü mü? BENIM ÖLDÜ! Nede Yeşertmişti yüreğimi gönlümü bağlar kadar. Ölüm bana bir dert bıraktın dağlar kadar. HARUN YILDIRIM |
evet üstadım insanın aşkı da ölür duyguları da..
ne yazık ki öldürende yine insandır.
tebrik ederim