Sonbahar yapraklarına baktım
Nemli gözlerle,
Hasretinin ağırlığından uçamaz oldum,
Şimdi Kendimi teselli ediyorum
Tatlı güzel sözlerinle



Beyazı kurşuna dizdin gidişinle,
Esmer elim karanlığa uzandı,
Oysa hilesiz bilirdim aşkı
Şaştım küçük kalbim
Yokluğuna nasıl dayandı



Yar
Ayrılık
Pembe dudaklarına
Benzemiyor hiç



Kalbimde
El bombası hasretin,
Doktorcuğum
Hastalığıma iyi demiyor



Köşe olurdum
Bilir misin sen,
Hasretimin
Yolluğu olsaydı


İdam kararımdan dönüşün olmadı
Ama sende aşkın rengi gibi kırmızı kal emi


Dünyanın koridorlarında aşkın sesi yankılansa hep keşke

Bir canım fazla olsaydı da keşke onu da sanat için verseydim

Acılar hayatımızın baltası

Dünya hiç bir zaman bir kadının kalbi gibi güzel olmayacak

Ben ölsem de yüreğim hep sıcak kalacak

Mevlam sevmediği erkeğe taş gibi bir hatun versin !!!

Aşk salıncağı kurmuş sallanır beynimde,,,

Bu şehir de,insanlar da mutluluğumu kıskanır nedense

Kalbimi bin defa gül suyu ile yıkasam da çıkmaz kokun

Şuna memur demesekte ;köle desek

Eşyası memurun tabutudur

Şeytanlar ortaklarıyla her geçen gün büyüyor ve dünya çekilmez bir hal alıyor

Benim olmayan birini seveceğim ta kalpten

Beni ilgilendiren senin kişiliğin;’soyun,sopun değil’

Babaların suçunun cezasını evlatlar çekmemeli’’Babalarının sabıkası yüzünden gençlerimizin önü kapatılmamalı’’

Çok konuşmayacağım;Doğru konuşacağım





22 ağustos 2017
mersin saat:15.20