Köyün Yaşlı Çobanı
Gönül şelalesinden,şırıl şırıl akarken,
Davetkar damĺacıklar,bir armoni yakarken, Gözlerinden okudum, tatlı tatlı bakarken, Söylemeğe cesaret, edemediğin sözū. Dudaklardaki asil,gülüşün gölgesinde, Senden başka ülkü yok, bu aşkın ilkesinde, Bir volkan lav püskürtmüş, dağın sol bölgesinde, Körükleyip duran var, küllendikçe bu közü. Çileli bir asalet, debdebe den ırak ta, Takılmış kaderime, belki de son durakta, Ellerim semadadır gözüm kara toprakta, Yerle gök misalidir, hayatın iki yüzü. Ben indiğim yokuşu yukarı çıkıyor sun, Göz ucu süzüşmeler canımı yakıyor sun, Kaynağından çağlayıp, gönlüme akıyor sun, Can buluyor geçtiğin , dağı, deresi düzü. Kalbinin güzelliği, yanaklar da gül olmuş, Köyün yaşlı çobanı , endamı na kul olmuş, Savruluyor yeli ne, duman olmuş kül olmuş, Kavalında ezgisi, yangın yeridir özü. Cevdet Altay. . . . 13.09.2017 |