BU NASI BİR İŞKENCE ANNE?
Tarifsiz bir hüzün var anlayamadığım,
Gözlerim yaşlı, kulaklarımda ağıt sesleri, Gökten dökülen yıldızlar var tane tane, Yakıyor düştüğü yeri, Minarelerden gelen sela sesleri var, Dualar var Allah’a dilenen, Gökyüzüne süzülen çan sesleri var, Şehitler var her bir acı siren sesinde, Anlayamadığım bir isyan anne, Bu gece dünden karanlık, Bu nasıl bir temmuz ? Yıldırımlar patlıyor her yer aydınlık, Ortalık yangın yeri çığlık çığlık, Yiğitler var her bir cennet köşesinde, Göğe yükselen ağıtlar var, Masum yiğitler var içinde, Allah’ım bu nasıl bir işkence ? İhanet var ölümden daha beter, Kardeşim al bayrağa sarılmış, Gülümsüyor son nefesinde, Gökten ölüm yağıyor anne, Uyuyamıyorum, Kanımı içiyorum kanlar içinde, Boğuyor ihanet, daha acılı daha sancılı, Ölüm kol geziyor can evimde, Dökülen yıldızlar ateş oluyor anne, Yakıyor vatanım diyenleri, Karışmış her şey birbirine, Yerden kurşun değil şehitler yükseliyor, Göğe ulaşıyor güllerin kokusu, Bir tarafta hainlerin ihanet kokusu, Karışmış yine iç içe, Can bildiğim, kardeş bildiğim, Düşman olmuş birbirine, Analar bacılar var haine karşı , Azrail’e gülüp ölüme koşanlar var anne, Uzanmış yiğidim çıplak bedeniyle, Korkmadan, inancını yitirmeden, Direniyor yaralı pençesiyle, Ölüm bir oyun olmuş anne, Her taraf cehennem yeri, Bu nasıl bir temmuz ? Bu nasıl bir acıdır anne? Gözlerim kararıyor, Bir tek seni görüyorum her yer karanlık, Saçların dökülüyor yüzüme yüzüme, Gözlerin ne kadar güzel bakıyor anne ? Sanki hüzün ve ayrılık var içinde, Yoksa bu son yolculuk mu? Acıtıyor yüreğimi sessiz sessiz , Ayrılık ne kadar zormuş anne? Neden her yer bulanık? Ellerim bedenim hissetmiyor, Son kez dokunmak istiyorum gül yüzüne, Olmuyor anne olmuyor, Kanım akıyor ay yıldız üstüne, Şehitler kaplıyor gökyüzünü. Bu nasıl bir temmuz anne? Bu nasıl bir kahpelik? Ruhum çekiliyor, lime lime, Her yer soğuk ve hepten yalnızlık. Emre Yılmaz #gonzalespikacu |