Hırsız
Biz arkadaşı sokakta bulmadık;
Öyle tırışka hikayelerimiz ise, Hiç olmadı. İşimiz aşımız olmuştu, Delikanlılık kavramıştı her yanımızı. İş çıkışı, Sokak boş, Biz çok doluyduk. Korku bilmezdik anlayacağınız.. Şarap içerdik bolca, Efes güneşi, Takviye varsa Doluca... Bir şişe gazoz, Bir de bira, Alayı paçal, Mezesi tuzlu leblebi... Ardından cuppa deniz, Balıklar yerdi her yerimizi... Su soğuktu der, Çaktırmadan kaçardık kıyıya... En güzel delikanlı, Sarhoş hikayeleri... Birinin aküsü bitse, Biz iterdik hacı Muratı, İkide vurdur abiiii.. Lastiği patlasa; Hemen üç kişi, Kriko olurduk!.. Deliği bulamasa garibim, Küfürle denk gelirdi, Teker civata dörtlüsü... Böyleydi yani, Bol gırgır şamata, Hayrani yaygara... Açlığımızla bile dalga geçer, İstikamet fırın derdik! O kadar biterdik ki; Yerde Elli kuruş bulsak, Allah diye bağırırdık!.. Acırdı lan bize fırıncı... Sıcacık ekmeğin üstüne, İnceden yağ gezdirirdi... Biraz tuz, İlaveten karabiber, Sanki yediğimiz, Kayseri pastırması... Karnımız doyunca, Üşürdük nedense? Hırkamızı çıkarır, Verirdik titreyene. Biz keyfi sorhoşların saati, Kesişirdi çakalların ki ile... Neredeyse sabah ezanı, Yok artık! İkinci katta örümcek adam... Yok lan hırsız!.. Paçasına yapış, Feryadı bas, ’’ HIRSIIIIIZ’’ diye... Erketeye yatmış mı ortakları, Demir, Sopa, Allah ne verdiyse bize... Bir de mahalleli uyanır, Yumulmaz mı üstümüze? Çakallar kaçar, Meydan kalır yine bize; Demir, Sopa, Allah ne verdiyse.... Kim bilir? Dayağın acısıyla anlattığımız, Bu kaçıncı kahramanlık hikayemiz? Bilemiyoruz :) |