SEBE HALKISüleyman önünde toplandı bütün hayvanlar Bahsediyorlardı gördüklerinden Bir tek Hüd Hüd yoktu hayvanlar arasında Nerede dedi Süleyman Çıkageldi Hüd Hüd o an Rastlanmıştı zengin şatafatlı bir medeniyete Halkı görmüştü dalga dalga yükselen kibrin zirvesinde İyi yönetiyordu onları genç güzel kibirli bir kraliçe Yaşıyordu halk refah buluk içinde Secde ediyorlardı güneşe Hüd Hüd anlatmaya başladı Süleyman’a gördüklerini Güneşe tapan Sebe halkının yoldan çıkmış rezaletini Kutlu elçiler yolladı kibrin zirvesindeki Belkıs’e Süleyman Tevhide davet etti Sebe halkını Allah elçisi Yükte hafif pahada ağır Hediyelerle döndü elçiler Belkıs’ten Vazgeçmemişti Belkıs üstünlük taslamaktan Süleyman tekrar gönderdi Belkıs’e elçileri Kör etmişti Belkıs’in gözlerini kibir zehri Yumuşamamıştı simsiyah taş kalbi Vazgeçmedi güneşe tapmaktan Elçiler bahsedince Belkıs’e Süleyman’dan Merak etti kaktı geldi Belkıs Görünce Süleyman’ın muhteşem sarayını İnanmadı gözlerine şaşa kaldı Süleyman’ın sarayına girince Suya değmesin diye Çekti eteğini dizine Su değil camdır dedi Süleyman Bıraktı utanarak Belkıs eteğini o an Kurtuldu kibir sarayından Allah nasip etti ona iman İrfan GÖRGÜN |