4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
539
Okunma
Biliyor musun çocuk, gelirken yolda,
Bir kitap gördüm perişan halde.
Sayfaları yırtılmış kalmış yağmurda.
Ağlıyordu iki gözü iki çeşme orada.
Eğildim aldım çamurun sildim.
Yapraklarını teker teker düzelttim.
Yırtıkları çoktu üzülme dedim.
Seni bir güzel tamir ederim.
Kesti ağlamayı baktı yüzüme,
Dedi yırtıklarıma sakın üzülme.
Ben üzüldüm sanma kendime
Üzüntüm kıymetim bilmeyene.
Hediye diye verdiler fakat
Kıymetimi anlamadı dangalak.
Evirdi çevirdi baktı salak salak.
Buraya atıp gitti ahmak.
Bir bilseydi ne zorlukla yapıldım.
Baştan başlayayım bak anlatayım.
Ormanda yetişen gür bir ağaçtım
Kestiler, gözümü fabrikada açtım.
Doğradılar, türlü işlemler yaptılar.
Kazan kazan kaynattılar, beyazlattılar.
İnce ince sayfalar haline getirdiler.
İsmime kâğıt diye matbaaya verdiler.
O beyaz tenim üzerine yazdılar.
Güzel güzel resimler çizdiler.
Sayfalarımı bir araya getirdiler.
Çok güzel kitap oldu dediler.
Onların tek arzuları vardı
Karanlıklar yok olsun.
Aydınlık beyinler olsun.
Bu dünyayı doldursun.
Bu idi onun arzusu
Sana getirdim onu.
Faydalan ondan oku
Budur işin doğrusu.
5.0
100% (5)