Şehr-i İstanbul
Gecelerim karanlıklarla vals içinde
efkar, hüzün sarılmış yalnızlığıma zaman ilerliyor rüzgarın loş fısıltı gibi ileride süzülüyor gemiler birer silüet Tek ışıldayan yapay soğuk ışıklar sinsice aydınlatıyor kuytu caddeleri binalar gri tonunda sönük yıldızlar gibi üç beş lâle al rengi ışık saçıyor gölgeye nerede o eski masmavi gözlü şehir Ah İstanbul, hüzünlü yalnızlık saçıyorsun mahşeri sokaklarında ıssız efkâr baskın ağlayan mehtap düşerken ıssızlığımla deniz bir başka hüzünlerde gürlerken mazilerimi uçurur hoyrat esen rüzgâr... Deniz kıyısında oturan bir dilenciyim mehtap ve mavi sessizce sarmaş dolaş bu şehrin mavi gözlerinde tutukluyum yavaş, yavaş tan düşerken ıssızlığımla.. Suskun// |
Kalemin susmasın
_________________________Selamlar