BİLMEYECEK
Sormadan getir saki ondan bundan ver işte;
İçmesem de el-âlem lan bu ayyaş der işte; Gözlerimden damlayan sır saklayan ter işte; Ben ki kaç ölüm görüp hep ölmeyi kıskandım; Her ölüm sonrasında sorma nasıl dayandım… Paramparça halimin çok oldu duymayanı; Şu gönül dergâhına bir selam koymayanı; Söylediğim şarkının sözüne uymayanı; Nasıl girdi koynuma hasretin hergelesi; Tükenmedi yürekte yeter be zelzelesi… Duyulmasın her gece resminle ağladığım; Vedanın neşteriyle kalbimi dağladığım; Gözlerime uykuyu düğümle bağladığım; Ne çıkar yalnızlığım yakamdan tutsa artık; Beklediğim umutlar beni unutsa artık… Sorma bir kere ölen bin kere öldürürmüş; Ölümün dul eşini neş’eyle güldürürmüş; Kalbini lime lime yüzbine böldürürmüş; Aynalarda gördüğün yüzünden kaçtın mı hiç? Yalnızlık kadehinden yalnızlık içtin mi hiç… Bitirmeye çalışsam başlıyorsun yeniden; Beynime yıldırımlar salıyorsun aniden; Bense yaşamak için neden ararım neden; Anladım ki gidenler bir daha gelmeyecek; Kaç kere öldüğümü ölmeden bilmeyecek… Ali ALTINLI – 18.08.2017 Saat: 20:55 |