HAKİKATİN GÖLGESİBir keman sızlaması,bir ney’in inlemesi Hisli yürekler için hazindir dinlemesi Birinde yay ustura gibi biçer telleri Birinde kana boğar,ney’i neyzen elleri Toplanır gam bulutu kara çarşaf misali Dinleyenden farksızdır icra edenin hali Dalgın dalgın bakışlar,tetikler hatırayı Günü zindana tıkar gökten indirir ay’ı İç çekişler buğulu gözlere yaş döktürür Billur sürahilere gamı,yavaş döktürür Doldurur kadehini kederin çeşmesinden Hıçkırıklar farksızdır yaprak titremesinden Mâziden yaprak yaprak açılır hatıralar Yeniden kan sızdırır kabuk tutmuş yaralar Sen bahtsızım içe dur,teselli diye zehri Hangi bahtlı kazasız geçebilmiş bu nehri Hangi aşık bulmamış kaşığında bir çakıl Dağı delmezdi Ferhat olsaydı,biraz akıl Sevda us koymaz başta ölüm onu yıldırmaz Dağ yüklense omzunu sanma aşık kaldırmaz Sızsa da bedeninden iplik iplik kanları Hissetmez yürekleri yanmaz aşık canları Aşk öyle bir duygu ki ibrettir yaşayanlar Bunu sade ve sade sevip sevilen anlar Hakikatin gölgesi aslına delil demek Aşkta yegane dustur sabreylemek beklemek Aşk renklerin seslerin kıvama gelmesidir Bu ikisi yanında gönlün titremesidir Üçü bir yanık kalbe dolduğunda görürsün Seviyorsan ölümden korkudan üstün hürsün Bak gölgeden takip et hakikate gider yol Aşıklar ölümsüzdür korkma sen müsterih ol 10.08.2017.GÜREL Nezlim |