3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1290
Okunma
Bu şiirlerin gerçek hikayesi Arke Adası Romanımdadır. Soner ÇAĞATAY
Cebindeki yavrular etrafa bakıp durdu
Adamın ellerini Maviş birazcık yordu
O da içine koydu kahverengi foterin
Kokladı şirin kedi kokusunu da terin
Çocuklar oynuyordu kaldırım taşlarında
Biri koşarak geldi, dokuz, on yaşlarında:
»Dokunsam ısırır mı amca? dedi adama
»Hayır evladım ama bıyığına dokunma!«
Çocuk biraz okşadı: »Ne kadar da sevimli!«
Parmağını yaladı: »Mini minnacık, dili.«
»Senden hoşlandı.« dedi tebessümle Cemil bey
»Gördün değil mi çocuk, sevgi harika bir şey.«
Derken diğer çocuklar geldiler yanlarına
Bakmak için adamın güzel hayvanlarına
Dokundular başlara, sırtlara, ayaklara
Benekli’yi aldılar sırayla kucaklara
Bir kadın pencereden çıkardı kafasını:
»Mikrop kaparsın!« diye uyardı Sefa’sını
Çocuk, sevmeye devam etti şirin Maviş’i
Hatta görünüyordu, gülümserken ön dişi:
»Anneciğim baksana ne kadar güzel kedi!«
Bunu gören Cemil bey, hafifçe gülümsedi:
»Hanımefendi rahat olun, hastalık kapmaz.«
»Isırıp tırmıklamaz, yaramazlık da yapmaz.«
Simya seyrediyordu bir anne rikkatiyle
Cemil bey ona baktı vurunca bir patiyle
»Biz gitsek iyi olur.« dedi ve yürüdüler
Çocukları çok sevdi tertemiz iç güdüler
Paltonun içinde çok terledi yaşlı adam
Gömleğiyle atleti olmuştu sırılsıklam
Çeşmeyi görür görmez: »Susadınız mı?« dedi
»Evet, çoook!« diye cevap verdi annecik kedi
Kızlar havuzda halı yıkıyorlardı o an
Kenara çekildiler, gelince yaşlı insan
Foterini, başına koydu Maviş’i alıp
Seyrettiler adamı kızlar öylece kalıp
Birkaç yudumdan sonra kedilere su verdi
Cemil bey hayvana su içirecek, kim derdi
Kendi aralarında, şöyle konuştu kızlar:
»Şu… Şu adama bakın görenin içi sızlar.«
»Ay çok komik, cebinde iki kedi taşıyor.«
»Galiba adamcağız hayvanlarla yaşıyor.«
Diğeri: »Yalnızlık ne hale getirmiş, vah vah.«
»Kimsesiz koymasın hiç kimseyi yüce Allah.«
»İnsan divane olur, yaşarsa tek başına.«
»Acaba öldüğünde kim gelir naaşına?«
Cemil bey arkasına baka baka yürüdü.
Hiç belli etmese de ruhunu gam bürüdü
Otuz metreden sonra sola döndü köşeden
Yavrular hep mır mırdı huzur ile neşeden
Kasabın önü kedi kaynıyordu adeta
»Hayırlı işler!« dedi canı sıkkın Sedat’a
»Sağ ol Cemil bey ama şu pisliklerden bıktım.«
»Onları kovalamak için dışarı çıktım.«
»Kovalıyorum yine geliyorlar buraya.«
»Zehirli et atarım aha da tam şuraya.«
»Yiyen geberir gider, ne arsız hayvanlar yav.«
»Akşama kadar hır hır, kapıda miyav miyav.«
»Sana zararları yok, rahat bırak canları.«
»Belki rızkı buraya koymuş Yaradanları«
»Engel olma Allah’ın işine, vesile ol!«
»Kâinatta sevgidir insân-ı kâmile yol.«
»Her mahluk, O’nun için birer şaheser, koru!«
»Öldürmek çok kolaydır; yaşatmaksa en zoru.«
Gri- beyaz bir kedi yaklaştı yavaş yavaş
Kasap gördü: »Sinsice geliyor bak arkadaş.«
Çöp kutusundan aldı koyunun ayağını
Fırlattı ısırarak kuru alt dudağını
Cemil Bey öfkelendi: » Ne yapıyorsun ya sen?«
»Bu mudur insanlıktan, payına düşen hissen.«
»Beş kilo et tart bana, iyi yerinden olsun.«
»Birazcık da kuzunun şu ciğerinden olsun.«
»Doğra şimdi hepsini, küçük küçük kuşbaşı.«
»Bu gün, her gün bendendir bu gariplerin aşı.«
»Al bu da ücretindir: üç yüz lira, say hele.«
»Etme bir daha bunların rızkına müdahale.«
Yaşlı adam etleri kedilere pay etti
Kasap Sedat onunla sadece alay etti
S / ÂYE / 3 Ağustos 2017 / Eskişehir
5.0
100% (3)