HİÇ KİMSE ÜŞÜMESİN (Yeniden)
HİÇ KİMSE ÜŞÜMESİN -37
( Ve Kar ve Ayaz ve Soğuk ) Yağarken inceden inceye bir kar Bir çocuk sesi, sanki günü yırtar Bir çocuk düşünün çok derinden Bir çocuk yokluktan soğuktan ağlar Küçüklüğüm gelir aklıma gençlik Soğuk da geceden sabaha geçtik Sabahı zor ettiğim o zor yıllar Hep zorluğu, biz mi kendimiz seçtik Yıkık dökük inşatlarda yatarak Dursun Abimden destekler alarak Abim ve Gazi Çelik Dost yürekler Nankörlük yapmam bunu unutarak Bana refakat eden Abim ve Gazi Rabbim hiç Muhtaç koymasın hem sizi Çoğu zaman tek başına gezdiğim Unutamam can sızlatan geceleri Gelir akla karlı buz gibi yıllar Sonra şehri ayaza çeker karlar Soğuğuna inat, bu soğuk şehre Akşamdan, sabahlar beklenen banklar Donma derecesi sabah ayazı Ayazda özlediniz mi siz yazı Çocuk gibi sevinirdim güneşe Çoğu zarar yarardır belki azı Bir çorba param olsa dediniz mi? Soğuk ne, sıcak ne görüp bildiniz mi? Mermi gibi saplanırken o soğuk Sabahı Özlemle hiç beklediniz mi? Isınsın her yan, sayıkladınız mı? Canlı rüyaya ayakta daldınız mı ? Bakarsın evlerde ışıklar yanar Işıklara sizler hayran kaldınız mı? iliklere işler sanki hep ayaz Hangi çocuk, genç değildir az haylaz Çocuk gibi sevindiğim o günler Kan akar delice, yerinde durmaz Her araba geçişinde rüzgâr vurur İnsanın sanki damarları kurur Bilir misiniz üşüyen insanı? Vakitler sanki onun için durur Kaç saat soğuk, kaç saatler aç Kaldınız mı hiç ağrı var yok ilaç Bilir misiniz? ne hale getirir Boşa attığını görürsün kulaç Yolda sizi yürürken yıkar ayaz Sanki herkeste biraz kin ve niyaz Evden yakında ama çok uzakta Görür gözünse sadece kar beyaz Bir kez daha düşünün kar yağışında Mideniz ve cüzdanın tokluğunda Düş de gör bak insanda neredesin Var olup ta düşmenin yokluğunda Nerde ne değerde hangi aralıkta Düşmede görme en iyisi darlıkta Düşersen ortada kalmaz sahte dost Kalmaz hiçbir Dostta ve arkadaşta Sevmediğim soğuklara nefretim Dürüstlüğüm oldu benim servetim Küfürbazını düzeltin bu şehrin Atalarım benim daim nimetim Yıkılsın azgınlık yok olsun küfür Ve kar ve ayaz ve soğuksa mühür Kırılası ayazın, kırılası soğuğun Rüzgar ayazını hep yavaş üfür Neyleyim güzel olanı sevmişim Doğum yerim bu şehri çok sevmişim Ey garip şehirim sen hiç üzülme Küçük yaşta neler neler bilmişim Üşümesin ne büyük ne çocuğun Can sızlatma, üşütmesin soğuğun Ey garip şehir sen nerde ben nerde Acısını hissettirme yokluğun Isınmak için koynuna sokmasın Hiçbir çocuk ve genç hiç yok olmasın Ne Ana, Ne Baba, Ne evlat, kardeş Soğukta titreyip donup solmasın Donmasın Ne büyüğün ne çocuğun Üşümek, çağrısı belki yokluğun Varsa varsa bir kazağın çıkarda Üşüyene ver varsa bir gocuğun CAKSU 10/11-02.2015/Düzenleme 29/02.07.2017 Not:Belki Mevsim uygun düşmedi ama şiiri bir yenilemek gerekti. |
Kalemin susmasın
___________________________________Selamlar