YEZDAN HAKTIR CAN
YEZDAN HAKTIR CAN.
Laleşin kadim inancını İmha edilmesi büyük bir sancı. Yetmiş iki millet dediler. Yetmiş üçüncü katlımı ettiler. Sene bin ikiyüz kırk altı. Anadoluda Babi isyanı vardı. Uşak Atbey Bederettin bir canavardı. Laleşte ilk katlıamı yaptı. Pirlerin sakalları katillerin ellerinde kaldı. Şengal dağlarında alevler yükseldi. Laleşte dergah alevlere yenildi. Pirlerin kanatları kırıldı. Fakat abu zemzem duru kaldı. Melekler o gün Laleşi kurtaramadı. Bin altıyüz otuz sekize gelindi. Osmanlının fermanı Amedde verdi. Laleş bir daha yerle bir edildi. Düşman aman dinlemedi. Ferman padişahımın dedi. Oniki yıl aradan geçti. Çocuklar büyüdü serpildi. Osmanlının başına dördüncü Murat getirildi. İstanbuldan ferman eyledi. Musulun etrafındaki Güneşin Halklarına bu kaçıncı katliam idi. O katliamlardan buyana Şengal dağlarında Rüzgarlar hep hüzünle esti. Osmanlının oyunu bitmedi, bitmekte bilmedi. Bağdat valisi Hasan Paşa devreye girdi. Ay sarardı güneşte bir leke oldu. Bu bin yediyüz on beşte. Katliam katliam üstüne. Dur durak bilmedi düşman. Yezdanın yok olmasına, verilmişti o zalım ferman. Ezidi, Alevi, Kızılbaştı. Bilinmiyor bu kaçıncı katlıamdı. Sene binyediyüz otuz üçü yazdı. Katil Nadir İranda şahtı. Şexan, Kerkük birde Zap kıyısında Üç katliam daha yapıldı aslında. Tekrar tekrar çıkıldı dağlara. Yıldızlar yüz çevirdi baktı uzaklara. Dağlarda doruklar ağır başlı. Ziyaterler dileklere cevapsız kalmıştı Sürgünler, katliamlar. Bu bir kadermi diye sormadılar. Ezidi pirlerinde kuvet bırakmadılar. Bin yediyüz otuz ikiden kırk üçe kadar. Ardı arkası kesilmeyen beş kaliam daha var. Onlar henüz çocuktular. Kılıçla kelle uçurulduğunu anlamadılar. Anaların göğüslerini yardılar. Ar namusu olmayan düşmanlar. Namuslu insanları yerinde yurdunda ayırdılar. Taş üstünde taş, gövde üstünde baş kalmadı. Bin yediyüz seksen yedide bir bahardı. Şexanda çoluk çocuk kesildi kalmadı. Bağdad fermanını daha anmadı. Bin yediyüz doksan sekiz henüz yazdı. Binsekizyüze az kaldı. Altı katliam sığdırdı kırk üç seneye. Bağdat çıkmıştı çoktan sahneye. Ne çektiysek hep bu Bağdad lıdan çektik. Ne tarlamızı nede bağımızı ektik. Bin sekiz yüz kırklara kadar. Karanlıkta geçti tüm yıllar. İstanbuldan Bağdada ulaşan fermalar. Yırmi katliam daha yaptılar. Ne ar nede namus bırakmadı zalım düşmanlar. Şengalde güneşe eller açılmadı. Botana bir tümen asker yollandı. Güneş bile inancımıza siper olmadı. Botan dağları göz yaşı döktü. Sene binsekiz yüz kırk dörttü. Ovalar kan gölüne döndü. Ya müslüman ol yada öl dendi. Huzur yoktu yaşama hakı kalmamıştı. Ezideler bir daha Şengale kaçtı. Dağlarla yaşmak zor bir savaştı. Osmanlı bu sefer gözünü gençliğimize dikti. Ezidiler Osmanlıya askerlik etmedi. Padişah fermanı kabul görmedi. Birinci Cihan paylaşımı başladı. Kadim inançlar parçalndı. Ya Xude Laleş kutsal kaldı. Şengal dağı kıtlık kıran. Üç ağustos ikibin ondörde varan. Temeli islama dayanan. Kadim inaçları yok sayan. Bir sürü kendini bilmeyen insan. Yaratmıştı çoktan işbirliğini. Katiller uzun uzun uzattı elini. Satın aldılar KDPnin ve Irakın askerini. Bir gecede doğurdular islam devletini. Amaçları kadim inancıyla birlikte yok etmekti memleketini. Türkü, Acemi, Arabı. Emir veren uzakta içiyordu şarabı. Üç Ağustost katlaiyam başladı. Dereler dolu dolu kan aktı. Şengal yüksek hava kuraktı. Çoluk çocuk herkes aç susuz kaldı. Pirlerin bilgelerin yürekleri çalındı. Kadınlar, kızlar esir alındı. Köle pazarlarında birer ikişer satıldı. Laleş sahipsiz, Laleş korumasız kaldı. Melekler o gün melekliğinde utandı. Bir ordu kara canavar dolandı. Bilemem abu zemzem bu zulme nasıl dayandı. Hıyanet, zulüm, ölüm vardı. Allah u ekber diye diye kelleler alındı. Yaşamak orda sanki bir yalandı. Evrenin gönlü buna dayanamadı. Halk kahramanlarına meleklerin kanadında yol vardı. Ezidiyi ve Ezdanı kurtardı. Güneş tekrar ziyaretlerimize tebesümle baktı Analarımız o sabah ellerini açtı. Meleklere yalvardı. Düşmanları için bile dua yaptı. Leleş özgür. Şengalde korku kalmadı. Bacalar tütüyordu. Halklar idareye el koydu. Komitelerin başında Dapirler. İnsanlığa huzuru, barışı. Ve eşit bir paylaşımı getirdiler. Bunada birlik adına, yaşam adına Rızalık Şehri dediler. 1 Ağustos 2017 Berlin |