Gönlümün başkenti diyarbakır
Aşka düşen gönlümün başkentidir diyarbakır
surlarında dalgalanır hasretliğin bayrağı küskünlüğümün solmayan gülüdür amed Aşk mevsimine dönmüştür hevsel bahçesiyle Kaç sokak eskittim bela halimle diyarbakır da o yine de bir tebessüm bıraktı bana sevgiyle Dicleye akar sevdam hep gül seyrinde on gözlüye varınca bir hoş olurum aşk ile Sanki kavgamın bir yanıdır diyarbakır Güç olur bana davamda asaletiyle bakma bana öyle ben kavgacı değilim sadece diyarbakır vardır hasretiyle yüreğimde Her nefeste bir cehennem büyür dışar da Diyarbakır da bir güneş doğar inatla kavga edesim gelir haksız tarafımla kardeşliğe çağırır sonra diclenin sesi beni Ahmet kaya gibi penceresiz kalırım bazen gençliğimi ararım karakollarda meçhulce sonra hatırlarım güzellikten yana demişti terk ederim kurtlar sofrasını aşka gelirim yine Yılmaz güney gibi prangalar eskitirim bazen düşerim umutsuzluk aynasına umutlu yanımla çorak yüreğimde yeşeren bir güldür diyarbakır zor anlarda bir nefes huzurdur bana diyarbakır |