doğ artık ışısın gökyüzü
doğ artık… ışısın gökyüzü
merhabalar artık zehir zemberek tadında, yar küskün!… ağı içmiş gibi ilkbahar ne geleceği belli, ne de geldiği, yeşilin rengi kıpkızıl gün batımı sanki... nerde kaldın aydede? gecenin tesellisiydin yalnızlığımda anlaşıldı, senin de geleceğin yok ... bulutlar karanlık geçit vermeyen yüce dağlar gibi... sarp kayalıklardan görünme ne olur ulaşamam sana... tutamam salıncağının iplerinden korkutma beni doğ artık, ışısın gökyüzü karın erimesini bekleme... serçeler aç... bütün kuşlar toprak özleminde... ’gün’ aydın olmayınca günaydınlar da yetmiyor hasret gidermeye... başı boş değil göçmen kuşlar, biliyorum ama bulamıyorlar yollarını karanlıklarda... gün doğmayınca hiç bir şey doğmuyor yeniden... merhabalar zehir zemberek tadında, gördüm! gelmeyecekmiş gibi ilkbahar dönmeyecekmiş gibi... giden sevgiliye benziyor çamur akan sel yeşilin rengi sanki kıpkızıl gün batımı... bir ses verse ’cemre’ bir haber gönderse, yoldayım diye o zaman işte; belki o zaman yapraklar yeşil çiçekler rengarenk coşacaktır, inançlıyım... ama sen de gelecek misin ay dede, yoldaşım benim! deyiver artık, deyiver!... …………………………….h.çam |