Haşla/ma Taşla/ma 3 Vak/a'i Vali
Çok da lazım değil adı
Adalet ve hukuk dışıysa hali, Yani, anlaşılacağı üzre Zerzevat’ı muhterem şehrin birin de bir vali ! "Kemal Gün"se Yetmiş üç yaşında, Öldürülmüş oğluna "mezar hakkı" Ve kalan kemiklerini isteyip, Yaşlı bedenini Açlık orucuna yatırmış bir yiğit baba ! Doksanıncı gün, Ölen oğlunun Yasını ve acısını bile yaşayamamış bu adam Teslim alınca Bir torba içinde Genç oğuldan geriye kalan kemikleri, Sonlandırır ken ölüm orucunu, "Acı teselli" nin ışığı Bir güzelce arınıp, evrilivermiş Bu yaşlı ve yorğun yüz de Tap taze bir tebessüme.. Heyhat; Bu acı sevinç de uzun sürmez, Çakal gibi sesiyle vakvaklayınca Dev’ri faşistin Vak/a’i valisi: "Kemikleri veririz ama Dersim’e gömemezsiniz " Der; Devlet’u saltanat gibi kükrer mazluma. Şişinerek, Hindi gibi kabarıp durur zevat’u zat, Gördükçe kendini Dev aynasında.. Dersiiiim Dersim......, Çok gördün sen Bundan daha beter zulüm. Zulmünü Toplumun belleğinden silip Gömmek için O karanlık çukura, Unutmuş görünse de zalim, Asla unutmaz ki Munzur çayı Sularının kan’a, kızıla kesip Ağlayarak aktığını.. Bilirsin ki Zalimler de Toprak olup çürür, Yenilir "Hak"ka ve zamana. Onur’un, direnmenin ve umudun Solmaz bir gülü var Dersimlinin bağında, bağrında Ve yakasında.. İnsanlığın büyük acılarını "Hesap günü"ne saklar. Gözyaşları hep tap tazedir, Özenle durur gönül matarasında. Yankılanır durur Katledilenlerin çığlıkları, nidası "Dersiiiim Dersim" Dersim dört dağ arasında.. Sanırsın Vali lik değil de Sultan Süleyman lık dır makamı Ya da Tut ki Yalova kaymakamı, Kim ipler ulan senin Ölüden bile korkan Fiyakanı Ya da Zalim den zulüm den güç alan Forsuna tükürdüğüm cakanı..!! 24/25:05:2017 |