HAZİRAN SABAHI
Kalemim kırık bi hayli zamandır,
Rabbim, sönük kalbimi sen tekrar yandır! Harfler isyanda, kelimeler çıldırır... Ey gönül! Şimdi bu yükü kim kaldırır. Zaman mefhumu garip bir uçurum Belli ki daha çok gidecek yolum Tek tek doluyor altından kaseme kum Hiç bilmiyorum acaba ne olacak sonum. Güneşe çıplak gözle bakıyorum. Sakın deme! Nasil olur bu? diye... Cevabı inan ben de bilmiyorum. Ama zannetmeki benim sadece yüzümde gözüm. Hakikati aramak zor sanıyorum Tek başıma da değilim biliyorum Sırtımda ağır bir yük taşıyorum Ömür kayıp giderken, tutamıyorum. Şehir şehir yol oldum Nice kalplere köprüler kurdum Sevgimi gümüş tepsilerde sundum Aradığımı epey zaman önce buldum. Bulut yüklü ormanların yeşiline daldım, Bir zaman Akı Kara, Karayı Ak sandım! Nice yanlış insana takılıp aldandım. Meğer yolum buymuş, bunu yeni anladım. Bir haziran sabahı şimdi vakit Kıyamete kadar sürecek verdiğimiz ahit Sanma iman meselesi öyle basit Rabbim! Kıl beni bu davada sabit. |