BUĞDAY TANESİ.Sessizlik bozar keşmekeş hayatı Hüzünlerim yerlerde savaş vaktinde Düşüncelerim virane Dikiş tutmaz yaralarım Dünya durur dertler, dertler pervane Düşer gökyüzünden yıldızlar Kahır mektuplarımın üstüne Tarih yazmaz acıdan yana mazimi Titrer bedenim depremler içindeyim Feleğin çarkına takıldı kaderim Alın yazım yazılmış doğmadan Söndü güneşler Hayat karanlık umutlar karanlık Zeytin tanesi düştü yüreğime Düşüncelerimden akar kandan ter damlaları Toprak ihaneti kabullenmez Saçlarının her teline astım umutları Rüzgar vurdu savruldum, yel vurdu savruldum Buğday tanesi oldum Düştüm toprağın rahmine Asıldı dertlerime maden ocakları Geceme gebe kalır dertlerim Şafak vaktinde ya ikiz olur ya üçüz Gün günü kovalarken Dertlerim, dertlerime yer açmaya başlar Naram boğazım’da dinamit gibi patlar Beynim dökülür buğday tanesi yeşerir Ben ölürüm toprak ana yeniden doğurur beni Nefesim cüsseme, cüssem nefesime Kin ile bakar Hey hat Dervişlerden çaldım selamı Hu derim yalnızlıklara Üflerim dertlerin ruhuna Fatiha’sı okunmadan emanet ederim Sesiz sedasız esen rüzgara Harmanlanır bulutların arasında Yağmur yağmaya başlar Düşer dertler buğday tanesi cüsseme Ve yeniden dertlerimle Yeşermeye başlarım Tam gövdeme iner bir tırpan Hüznüm toprağa kederim bedenimde kalır Derman dilerim Eller havada kulak ezanda Cüsse musalla taşına yakın Toprak öldürür ve yeniden can verir Umut ekilir umutsuzluk biçilir Ne dertten vaaz geçilir Ne dert senden vaaz geçer Ayaklarımın altında toprak kayar Cüssem alaşağı olur Ben yeniden doğarım Güneşin ilk ışığında Bir buğday tanesi Zerre’i mıskal olurum Koca gezegen içinde |
Çok beğendim...
Kutlarım…
....................................... Saygı ve Selamlar..