On Üç Yıldız Kaydı Semadan...
Bir gece on üç yıldız gök boşluğundan aktı
Gelen hüzünlü haber nice yürekler yaktı Dağların koyağında söylediler son sözü AYDOĞAN gecelerde AYDIN’dır gönül gözü Yürek nasıl dayansın; kardeş, ana ve baba... Ağıtlar yükselirken şen değildir Şenoba Esti bir deli rüzgâr, toprağa düştü güller Gece karanlığında sükût etti bülbüller Kopar mı ayla yıldız bayrağımın al’ından? Yüzümüz nasıl gülsün, SONGÜL koptu dalından ERDOĞAN erce öldü, MEHMETler yasta şimdi Hüzün sağanağında bir millet hasta şimdi On üç can şehit oldu, seksen milyon yaralı Evlâtlar yetim kaldı, yurdun bahtı karalı Bir yanda OĞUZHANlar, öbür yanda GÖKHANlar... Bu tarifsiz acıya nasıl dayansın canlar? Firdevs cennetlerinde KOÇ’larımız var şimdi Her daim dik duranlar hakikate yâr şimdi Erce yaşayan nefer, ölürken de ŞENER’di Son ocağım sönmeden bayrak nasıl inerdi? Karanlık aydınlandı, Şenoba’da ay çıktı Hakk’ın yüce katından şehide ONAY çıktı Sonsuzluğa göz kırptı gözü pek, yiğit Acar Cennetin kapısını ABDÜLMUTTALİP açar Sabahın aydınlığı, seherdedir, tandadır HAKAN’ımız bir yanda SERHAT öbür yandadır Yiğit cengâverlerim dağların KIRAL’ıdır O gün bugünden beri yürekler yaralıdır Dalı kırıktır şimdi teselli ağacının Yürekler yangın yeri, tarifi yok acının Yıldızlar batar iken siz cennete doğdunuz Seksen milyon insanı gözyaşına boğdunuz |