HASRET
Tadı kaçmış çayımın,
Kahvelerin ise şekeri yok. Bir şeyler eksik, Dostum sen olmayınca... Ağlayan gönlümün merhemiydin, Sessizliğimde ki sesim. Bakışımdan anlardın beni, Sözcüklere ne gerek vardı ki.. Gereksiz birçok sözden arınmıştı sohbetimiz, Geriye kalan sadece iki gönül idik... Şimdi yalnızlık tutuyor ellerimden, Gözlerimden düşüyor inciler, Hatıralar batıyor avuçlarıma, Kanatıyor ruhumun inceden... Sen üzülme diye,sesim çıkmıyor, Hasret dikenleri batıyor gönlüme.. Ama ben susuyorum sadece, Yeter ki sen üzülme, Yeter ki sen iyi ol diye, Acıyla gülümsüyorum yüzüne... Muhabbetsiz bir ömür, Çorak bir toprağa benzer. Dostumun sözü bir yağmur gibi, İşler ta ruhumun içine. Gri bulutlar dağılır o zaman, Keder bırakır yerini neşeye... Daha gönül sazımda ne mısralar yazılı, Bunca hasret ağır geldi,kalem dayanmadı... |