Gidişini Bağışlıyorum..!
Şafak henüz sökmedi;
Yorgun yüzümün çizgilerine alaca karanlık çarpıyor Ölgün bir ay ışığı vuruyor pencereme "Ölüm gibi soğuk düşler" sokaklarda dolaşıyor.. Bulutlar giden gecenin hüznüyle süzülüyor Tüm şehirde sensizlik hüküm sürmekte Zihnimde bulanık tezatlar çarpışıyor Her şey mümkün şu an; Gidişini bağışlamak bile.. Ve bir Mayıs sabahına uyanıyor güneş Zifiri yalnızlığım ölü düşlerime sağanak olup yağıyor Gözlerim ölçülemeyen uzaklıklara taşıyor hislerimi.. Avuçlarım yokluğunla tutuşuyor.. Bıraktığın bu yangının hatırına Ellerim gidişini bağışlıyor.. Rüzgar ıslık çalarak giriyor penceremden Sanki, yalnızlığın üzgün iniltisi çarpıyor kulaklarıma Gözyaşlarımın ışıldayan izi aynada beliriyor Bir kez daha mağlubum, yeniliyorum bir kez daha Gidişinden nefret etse de gözyaşlarım Gözlerim gidişini bağışlıyor.. Sonra, gidişinin şerefine şiirli bir çay demliyorum Son kahvaltıda, dudaklarının değdiği bardak hala hiç yıkanmıyor Çayımı bardağından içiyorum, dudaklarına denk geliyorum Dudak izlerinin hatırına Dudaklarım gidişini bağışlıyor.. Anıları, gözlerimden fışkıran yaşlara katık ederek besleniyor ruhum Yer yer öfke ateşi damarlarımı tutuşturuyor Ve "sensiz bir şehri" içime çekerek sakinleşiyorum Her zamanki gibi neler çektiğimden haberin bile olmuyor. Sensiz şehrime, mağrur gidişini de ekliyorum Kaldırımlardaki ayak izlerin hatırına Şehir gidişini bağışlıyor.. Unutma..! Bir gün, ölüm vefalı bir ziyaretçi olup çalacak kapını "Kim o" diye seslenmeye fırsatın bile olmayacak Bugün seni bağışlayanlar, mahşerde soracak hesabını Ölüm hatırına, ömrüm seni bağışlıyor Allah aşkına, gönlüm seni bağışlıyor..! |