Safha
Kalabalık, çokluk;
’Hakkım’ dedikçe, Acıyan parmak uçlarım, Aklım soğuk, zıddım! Boşalıp dolan çay bardakları, Dibi yamalı saksım, Aksime, bilmem kaç hektarlık faraziliğimdeki yangın, Söndürmeyeceğim! Adaleti tecelli ettirecek yargın; Geliyorum, bir kenara koy, Sövmeyeceğim. İster bilirim, ister bilmem, O benim haddim! Benzetemezsin dünyayı hiç bir yere, Ne cehenneme, ne cennete, Sok bakalım iradeni, Kefeninin cebine, Demedim, Söylemedim say! |