MEKTUM
“Yaşanan hayata kalemin sadakası…”
Issız bir çölde Yağmur arayan bir adam Kum tanelerine gömülmüş Güneşin kavurganlığı üzerinde Aşk üzerinde Cefa bende Serap arıyor gözlerim Yalancı birkaç duygu Sahte birkaç bakış Şair, nereye bu kaçış… Ne çöl gitmekle bitiyor Ne de günah Her nefeste çekiliyor bin ah Eriyor tanelerinde bakışlarım Yorgun yüreğim kaynıyor Zamanın akışı gibi Nereye varacak şair Bu yolun gidişi Koyulaşan tenim Kararan günün ardında Sana umut Sevdaya sürur Tek niyet; visal Ve erebilmek Velhasıl misal Ne beden ıslanmaktan usanır Ne kavrulmaktan saçlarım Ne de tabanlarım çatlamaktan Varlık içinde yok olmaktan Ömür bilinmez bir dakika Hakikat ebedi filhakika Şair söyle artık Son hamleni bir imla ile vur Altın yaldızlara sarılsın kelimeler Varlık, hakikat peşinde üşümeye Ancak bu kadar değer… |