Bu şehr-i kebir’in esrârını bilir cümle alem Kağıt yetmez anlatmaya,İsyan eder kalem
İçine çekesin gelir Ulu halini Anlatır baktığında ahvâlini Minareler göğü yararcasına Mabeyn duruşunu anlatırcasına Bakar ve durursun öylece Şiir gibisin Ey! İstanbul...
Çamlıcada yeşilden maviye Çekilir ruhun bedenden semaviye Sultanahmet seni alır götürür Boğazın dilsizi dile getirir Ayasofya heybetli,lakin mahsun Seni anlamayan gönül oturup sussun Hani nerde lale devri günlerin Daha bir efsunlu geçen dünlerin...
Tarih,senin diğer adın Ey! İstanbul Nerede sadâbat nerede ara bul Lütufsun bize Allah’tan her halinle Yusuf gibisin Hüsn’ü Cemalinle Alın dedi onu alemlere rahmet olan Duasında Fatih’ten bize kalan Halicinde nice sultanlar gezdi Her köşende kokan onlardan bir iz’di
Bu şehr-i kebir’in esrârını bilir cümle alem Kağıt yetmez anlatmaya,İsyan eder kalem
Ey! İstanbul,halâ sende Dünyanın gözü var Ebedi bizimsin yarim, Yaradanın sözü var
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
EY ! İSTANBUL şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
EY ! İSTANBUL şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
kutlarım senin yüreğine sağlık yaradana kurban olayım fakat korkarım bu işbirlikciler istanbula da kıyacaklar neyse senin gibiler oldukca biraz rahatlıyor insan sevgiler
Dünyanın gözü var
Ebedi bizimsin yarim,
Yaradanın sözü var
noktayı koymuşsunuz.
kutlarım