BAŞINI TAŞLARA VUR GÖNÜL VUR VURBAŞINI TAŞLARA VUR GÖNÜL VUR VUR Dünya hevesine kapılıp gitme... Sen ona yüzünü bur gönül bur bur. Kuyruk sallayıp ta pisliğin ditme... Olma başı boş bir cur gönül cur cur. Yok olacak senin oymağın, oban ! Sönecektir bil ki yaktığın soban, Burada nefsine çobansın çoban... Günahlardan beri dur gönül dur dur. Akıp gidersin sen ecel selinde... Çünkü bu dünyaya bağ yok belinde. Gelmekte, gitmekte değil elinde.. Burada imkânın hur gönül hur hur. Aydınlık sanma gel kara, loş yeri, Niye düşünmezsin güzel hoş yeri, Aklına getirme abes, boş yeri... Ahret için hayâl kur gönül kur kur. Çıkar şu bağrına saplanan ok’u ! Atlat üstünde ki korkuyu şoku ! Söyle şehadeti, kuranı oku... Olsun mezarında nur gönül nur nur. Bitti diye kalem ecelin yazar ! Aniden son bulur geçici pazar ! Mezarını biri bayıra kazar... Atarlar üstüne pur gönül pur pur. Bıkam desen mecbur bıkamazsın sen, Çıkam desen mecbur çıkamazsın sen, Yıkam desen bile yıkamazsın sen... Çekilir önüne sur gönül sur sur. Koyunda otlanır ölür çayırda... Gözün yoksa boşsun eğer hayırda. Değerin olmazsa eğer nayır’da... Başlamadan biter tur gönül tur tur. Meşru hasletleri kişledi isen ! Haram lokmaları dişledi isen ! Tövbesiz günahlar işledi isen... Başını taşlara vur gönül vur vur. Tamam ettiğinde bir gün yaşını... Kaldırmak istesen olmaz başını. Teneşire korlar cansız naaşını... Cesedini biri yur gönül yur yur. Cumali çürümüş atık serir’sin, Sende şu toprağa akar erirsin ! Bir ulu divanda hesap verirsin... Sanma o alemi zur gönül zur zur. cur (sokak köpeği it) hur (noksan eksik) zur (yalan asılsız uydurma) nayır (arkadaş dost) |