UMAR
Önce;
Ceza dedim kendime, Koşa koşa, Çekine çekine çiçekçi. Bir dalında gül, Hem de kırmızı... Tiril tiril giyinmiş, Deli yürek, Pek kararlı... Akşam olur ya; kimse görmez... Hava da alaca olur. Hani ne bileyim? Annen balık yapmıştır belki, Yemek sonrası Gazete üstü, Kapı önü kedi besleme. Denk geliriz... Yada cama çıkar, Sofra bezini silkelersin. Ben gülü bırakırım kapıya. Sen anlarsın beni... Eyvah! Yağmur da başladı. Neyse geldim. Saçak altı sığınak, Tek ayak, Bir diğeri dayanak. Kimsecikler yok. Sokak da çok karanlık, Sapanla vurulmuş lambalar. Bu kaçıncı sigaram? Daha fazla üşür müyüm? Ortalıkta kedi de yok. Kapıya da çıkmadı. Balık da yok anlaşılan... Pencere de açılıp, Sofra bezi de silkelenmedi ya; Yuh!.. Proleter alçaklar. Masa ha!... Tamam sakin ol, Dur gitme sabır. Gülüm dayan. Tek tek sönüyor, Odalarda lambalar... Son bir dal sigaram, Umudum da kalmadı artık, Tüh!... Kibritim de bitti. Kız bir aç camını, Bir ateş ver bari!... |