Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
Bu şiirlerin gerçek hikayesi Arke Adası Romanımdadır. Soner ÇAĞATAY
Yaşlı adam evine döndü geldiği gibi Ayazın kollarına terk etti dört garibi Bir yandan memeleri emiyorlardı ama Sütü yetecek gibi değildi dört masuma Paltosunu giydi ve gitti kahvehaneye Merhaba dedi tavla oynayan iki beye Onlar da başlarıyla selamını aldılar İstiflerini bozmadan oyuna daldılar Yaşlıyı seven yoktu insanlar arasında Sevenlerinse gözü hep maaş parasında Dostlarına ne kahve söylerdi ne de bir çay Bu yüzden yalnızlıktı, hayatına düşen pay Bir köşeye oturup, gazeteye bakardı Kaza haberlerinde gözyaşları akardı Haber maziyi yani hüznü hatırlatırdı Çok anı vardı; aksi takdirde tırlatırdı Arkadaşı Nedim Bey, oturdu masasına Ortak olurdu her gün dostunun tasasına: »Birazcık karışsan eş dost arasına Cemil.« »Kötü insanlar değil: Hüseyin, Ali, Halil.« »Yalnız yaşamak çok zor, hele hele bu yaşta.« »Ah ne günler geçirdik muallimken Maraş’ta.« -Evet Nedim bey evet. Güzel günlerdi dünler. -Vatanı şehir şehir gezdirmişti sürgünler. -Talebeler, zil sesi, kara tahta ve fişler. -Bir de cellat misali, siyasî müfettişler. -Şimdi ne kaldı bize Nedim bey. Çürüyoruz. -Her ikimiz mezara, y o k l u ğ a yürüyoruz. -Şu âlemde her şeyin vaktinde değeri var. -Değeri olanların, başlarda hep yeri var. »Çok haklısın Azizim! Yaşadık amma boşa.« »Sorsak adımızı bilmez Kahraman Maraş’a.« »Herkes ve her şey inan bivefadır dünyada.« »Koca Mevlana bile yapayalnız Konya’da.« -Anlaşılmamak imiş insanın hüzn ü gamı. -Çok hoş bir hasbihalle yine ettik akşamı. »Nereye dur hele ya, evde sanki işin var.« »Gelişini bekleyen çocuğun, bir eşin var.« Nedim Beye öfkeyle baktı sonra üzüldü »Çok haklısın.« dedi ve gözyaşları süzüldü »Öyle demek istemedim çok özür dilerim.« »Akşam akşam maksadı aştı kelimelerim.« -Özür dileme dostum. Gerçek dediğin gibi. -Hiç kimse beklemiyor, boş evde bu garibi. Yaşlı adam ödedi, çayların parasını Ve çıkınca kapıdan yaktı sigarasını Dükkana uğradı; çay, ekmek, süt satın aldı Beş dakika kadar da Şükrü’yle çene çaldı Eve gelmek çok uzun sürmedi kara rağmen Tamamen buz tutmuştu taş döşeli merdiven Düşecek gibi oldu, kayar kaymaz ayaklar Yığılsa yere kaldırmak için kim kucaklar Çatlasa bir kaç kemik, kolay kolay kaynamaz O zaman soba yanmaz, üstünde çay kaynamaz Ölüp gider katiyyen, yatağında ser sefil Bulamaz, tereke işlerine bakacak kefil Yedirmeyenin dostu olmaz, olmadı zaten Dut verirsen bulursun, bülbüller gibi öten Bahçeye girdi sonra kömürlüğe uğradı Biraz odun almaktı Yaşlımızın muradı Kapı yarıya kadar açıktı… Ama nasıl? Ve dedi ki: »Tipidir işte sebeb-i asıl.« İçeriye süzüldü; odunlara yaklaştı Gördüklerine asla inanamadı, şaştı Kıpırdamadan durdu elli saniye kadar Anne kedi devamlı yavruyla alakadar Diliyle yalıyordu, yavrusunun yüzünü Öpüp öpüp kokluyordu her iki gözünü Hiç kıpırdamıyordu minnakın ayakları Yarı açık kalmıştı, küçücük dudakları Anne kedi Yaşlıyı görünce çekilmedi Hesap sorar gibi, karşısına dikilmedi Öylece duruyordu, yavrusunun başında Bir kurban daha vermişti hayat savaşında Hep miyavlıyordu, ama ses gelmiyordu Ağzını yalar iken, hiç nefes gelmiyordu Sağ gözü kör, sol kulağı da tamamen sağır Bu yük, bu dert, bu ölüm bu anaya çok ağır Açlık ve soğuk aldı, yavrusunun canını Sızlattı mı? Kim bilir adamın vicdanını Yaşlı’nın yeşil gözleri doldu damla damla Konuştu: »Öldürdüm onu, kendi çabamla.« Öyle bir pişman odu, yüzü sapsarı idi Her vicdan azabı cehennemin narı idi Cansız yavruyu aldı kucağına ve baktı Bir kaç damla pamuk gibi tüylerine aktı
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
CEMİL BEY VE KEDİLERİ-7 şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
CEMİL BEY VE KEDİLERİ-7 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
baştan sona okudum arkadaşım içim cız etti yazarken yaşatmışsınız insanoğlunun çoğunun düşündükleri acımasızlık ego bencillikleri ve kedilerin durumuna çok üzüldüm ...kalemin susmasın harika olmuş hem akıcı sürükleyici hem de ders verici ama lütfen sonu iyi bitsin derken bugün eklenen bölümde ise yavrunun ölümü olunca iyce kendimi kaptırmışım ağladım resmen kutlarım çok başarılı ve değişik sevgiler selamlar . Diğer yavrular vardı değil mi hepsi ölmedi sanıyorum inş onlar bari yaşar da yaşlı adam iyi biri olur sonradan diyorum ne diyeyim çok dokundu çünkü biz tüylerine kıyamazken bu tip insanlar nasıl da acımasızlar :((
Yorumunuz için teşekkür ederim, beni çok mutlu ettiniz. Yazılanlar yaşanarak, hissedilerek yazılıyor. Sonu güzel bitecek. Diğer bölümlerde anne kedi konuşacak. Kendi açısından olaylara bakacak. Kediler bana çok şey öğretti.Kedi sayfaları var sanal alemde. Bir çoğu yuvasız, gözü kör, yaralı. Bunlar beni çok etkiledi. Güzellikleri görmek lazım, onlar canlı sanat eserleri. Yazarken gözlerim doluyor, şiirdeki kahramanlar gerçek. Selam ve saygılarımla.