KULLAR PERİŞAN
Dilimden kopunca,feryat figanım
Dizlerimde kalmaz benim mecalim Yıkılmaz gönlümde huşu dergahım İki çeşme olur gözler perişan Beden toprak gibi beni elesen Dertlerim var benim anlayıp bilsen Dualar ederek çağırdım gelsen Konuşan dilimde sözler perişan Gözden,katre katre dökülür yaşlar Pişman olur birgün eğilir başlar Atmış arşın ile otuz üç yaşlar Baharında solmuş güller perişan Üfrülünce sur’a doğrulur beşer Sürülür mahşere onar ellişer Nedametle,ağlar gözleri şişer Mevla’ya yalvaran diller perişan Musa durur turda elde asası Övgüye layıktır nebi havzası Eyi olmaz derdim,mahşer yarası Bükülür belimiz kollar perişan Fanidir burası birgün giderim Bu dünyadan geçer,sefer ederim Kabirdir kapısı birgün girerim Sorgu sual ile haller perişan Kul seyyah’ta başlar sıla özlemi Dökülen yaşların sırrı gözdemi Hele bir düşünki derman dizdemi Günah çukurunda kullar perişan Kul Seyyah |