TAKVİMLER DEVRİLDİ YANAKLARIMA
Çocukluğumun sarışın sesi
Bir güneş damlıyor bozkırıma Yıldız yağmuruna gebe iki göz Gölgeler serin boynum bükülmüş Firiklerin hüzzam toyundayım Düşlerim o altından sayfayı İğdelerden geçen rüzgar Düşlerimin sarışın buğdayında Söğütten düdüğüme akarken Ben kırlangıçların uçtuğu çalılarda Ruhumu emzirmekteyim Kaç diyara savrulmuşum Ana bilip dört bir yanı Hoyrat zamanın bağrında kavrulmuşum Asude durmuşum acıya kelepçeli Yalnızım seni yitireli Pınarlar döşümde serin bir türkü Sükût sınırına serilmiş ölü kırbaç Güneşi boylu boyunca emen o yılan Çıngırağına takılmış hayallerdeyim Tarlamda paslı saban kurt kadar aç Bulaşır her yana zaman Çiğdemler beklemekten yosun tutarken Çatlamış dudağım ki özlemin nakşı Dokunur başak başak göğe Avcumdan uçuşurken kelebekler Çekirgeler koynumda dinlenir Saçlarım seni çalar renklerden Altın işlemeli mazi demlenir Sevgili Kaf Dağında saklar aşığını Bulut pamuktan kar yüreğim susuz Salarım dağdan ovaya gökkuşağını Toplanır sefil köy çocukluğum Dağılan bilyeler bir bir Yakamozlar harmanında her temmuz Boşluğa saplı meşum hançer Akacaksın masmavi denize Sırtında kamburlaşan günlerle İstiridye yorgunluğunda yıllanırken inciler Sırça köşkler yağmalanmadan Geceme dolacaksın yeniden Her hayat öğütür dünyayı Alev alev kendinde sönerken Takvimler devrildi yanaklarıma Yaz yağmurlarında gezerken sızın Şimdi altın tastasın Sarışın buğdayı rüyalarımızın |
Gelecek güzelliklerle dolsun her sabahınız şiir gibi kutlu olsun…
Güzel şiiri taktirlerimle kutlarım…
……………………… Saygı ve Selamlar…