Son Yolcu
Son yolcuyu götürürken otobüs
Umutların tükendiği şehirden Yavaş yavaş sönüverince Venüs Tüm bedeni korku kaplıyor birden Gururuma birden saplanan bıçak İnce ince kanatırken yarayı Bu yürekte ölene dek kalacak Beyazlara kimler vurmuş karayı Mihenge vurdum ben inandığımı Katkısız riyasız çıktı çok şükür Hiç kimse bilmiyor çok yandığımı Benim kadar yanmıyordu ki Merkür Adım adım yaklaşıyor karanlık Dünya bir telaşsız dünya bir rahat İnsanın yaşamı sanki bir anlık Bir meçhule yapılıyor seyahat Hiçbir şeyden şikâyetim yok zaten Kocaman diş ağrısı var yürekte Ne gözler kısılır ne de titrer ten Anka kuşu kanadına binsek de Çaresizlik girdabına düşmüşüm Tas tas ateş dökülürken başımdan Coşari’yim, ben kadere küsmüşüm Hep ağladım utansam da yaşımdan 27.04.2008/Samsun |