SIRA BİZE DE GELDİ
Zaman döndü dolaştı sıra bize de geldi
Babamızın öldüğü yaşa ne kaldı sanki Gönül deli doluydu lafa söze de geldi Boynuz kulağı geçti başa ne kaldı sanki Nefis hep çok isterdi kabul etmezdi azı Aklımız havadaydı olur sandık olmazı Böylelikle geçirdik elli beşinci yazı Hayatın sonbaharı, kışa ne kaldı sanki Gençlikte saymıyorduk gece ile gündüzü Hayatı zorlaştırıp, yokuş ettik her düzü Ne bir ayet okuduk ne de bir Elif, Cüzü Hayallerle yaşadık düşe ne kaldı sanki Efendiler demek ki olmuyormuş parayla Ya birkaç yıl sürer ya birkaç gün arayla Dünyaya geliş gibi gidişi de sırayla Başucuna konacak taşa ne kaldı sanki Dünya zevkine daldık konu hayli derindi Buralar çok sıcaktı! Şuralar çok serindi Kılavuza gerek yok artık menzil göründü Edirne’den başladık Muş’a ne kaldı sanki Ağlayarak gelenler gülerek mi gidiyor Herkes öyle kolayca ölerek mi gidiyor Yoksa! Gittiği yeri bilerek mi gidiyor Belki saat üç dörtte beşe ne kaldı sanki |
Kalemin susmasın
_____________________________Selamlar