GÜLMEDİN ABLAKız doğduğun günden beri horlandın Zalimin elinde gülmedin abla. Büyüdükçe garip kaldın, arlandın Namuslu evinde kalmadın abla. Doğurup besleyen kıymet bilmezse Bebekliğinde de insan gülmezse, İç haller bilinmez ruha dolmazsa Gözyaşını dışa salmadın abla. Çocukken kakışmak görüp, öğrenmiş Babası ona da hep bağıranmış Bir kuru soğan on aşa doğranmış En mutlu gününe gelmedin abla. Gramla yiyerek, direm çıkarmış Kuru ekmek bulsa ağza tıkarmış Çadır deliğinden çomaç bakarmış Doyasıya ekmek bulmadın abla. Doğurduğun, kocan horlar, dışlarsa Kapında beslenen gelin haşlarsa Herkes azarlamak için düşlerse Kıymetinle kalbe dolmadın abla. Sır küpü, kırmızı surat dolaşır Sokakta gördüğü itle dalaşır Gücü yetmiyorsa sana bulaşır Huzurlu yatakta ölmedin abla. Dursunî’nin hali senden farklı mı? Seni beğenmeyen yandan çarklı mı? Asaleti belli paşa kürklü mü? Kaderin zırhını delmedin abla. Dursun Yeşil – 20/11/2007 |