ÇİSE-VI-
(ALTINCI REPLİK)
ey ışığa aşık karanlık! ey körolacası tarih! o zaman gör bakın bu yangına dayanmayacak bu yangına bu ocak çatlayacak sağ taraftaki taş bir lotus fışkıracak çatlaklarından patlayacak sağ taraftaki bir orkide açacak dibinden arkadaki taş ise çiseleyecek nar çiçekleri damlıyacak ondan damlıyacak yüreğimizden kalan boşluğa çaydan devrilecek çaydandaki ömür dökülecek bu yangına biz düşeceğiz damarlarımızdaki kan dökülecek yarınlarımıza ve dönme zamanı gelecek geldiği an döneceğiz döneceğiz döneceğiz bir semah kıvamında mevlana’yı imrendirecek kadar dünya etrafımızda dönene içimiz dünyayla dolana kadar dönmek güzeldir döneceğiz özümüze döneriz belki çiseleriz belki dostun attığı güle sağalır belki bu asırlık yara döneceğiz ah zaman ah! yerimizde saymak istediğimiz tek tuzak kullanımı en kolay en riskli en uzak nankörüz nankör! ham süt emdiğimizden değil zaman nankör etti bizi hep payımıza düşeni az gördük bir payda olarak bir kelebekten bile utanmıyoruz kelebek zamanı bir giz değil hepimize aşina nedir ki bir cuma bir pazar ve beş tane ’’tesi’den’’ ibaret bir haftalık marifeti rastladığı tüm çiçeklere konmak bir de ateşe ateş te bir çiçek olmalı yoksa bir kelebek böyle bir tutkuyla atılır mıydı koynuna bir kelebeğe bile öykünsek kâfi bakmayın yüzümüzdeki salgına sol yanımızda açan beyaz lale gözlerimizde açan karanfil ellerimizde biten menekşe sadece bunlara konsak kâfi ve sonra yüreğimizdeki ateşe atılsak nankörüz nankör! kelebeğe imreniriz utanmadan birşeyler öğrenmeği unutarak |