Kalem Ve Sessizlik
Bir kaç karalama yazacağım şimdi.
Doldurdum mermimi kalemime, yazıyorum usul usul. Yalnızlık benim adım olmuş artık. Biraz korkuyla baktım hayata. Biraz buruk, biraz endişeli. Derbeder edip yazdırma ey kalem. Yine gece oldu bak, hadi ört acılarımın üstünü. Camın buğusundan dışarıyı göremiyorum. Durmadan yağıyor yağmur. Her bir yağmur damlası camıma vuruyor. Ürpertiyor rüzgarın sesi, titriyorum hafiften. Amma camda oturmaktan vazgeçemiyorum. Öyle yalnız, öyle yaralıkı yüreğim. Çoğu zaman kendi karanlığımdan korkuyorum. Eski ben yok artık. Yüzümde kırgınlığın, acının, her darbenin izi var. Amma eski ben yok. Şimdi sessizliğe bırakıyorum kendimi. Kimseciklerin bilmediği sessizliğe. Kaybolsam bile bulamayacakları sessizliğe... |