KÖLELİK TAHTIM
Fecir vakti çöktü odama yaktı kül etti içimi
Doldu yalnızlık ruhuma sorgulattı bana kendimi Alaya alır insanlar beni oysa kim bilebilir halimi Kalmadı yüreğimin takati gizledim benliğimden hakikati Umut yolunun umutsuz yolcusuyum kime ne Her zamanki gibi hasretim dünya cennetine yine Acı çekmek için danış bana barış kederlerimle Tek başıma kaldım sonucu olmayan nedenlerimle Kalmadı elimde güllerimde hayatım Azrail’in ellerinde Acının en net hissedilecek hali iliklerimde Yok olup gitmemse ahalinin dileklerinde Toplamalıyım cesaretimi bitirmeliyim asırlık esaretimi Derken ben bile kalmamış bana görüyorum sefaletimi Hayallerimi düşünüp diyorum hiçbiri vuslatına ermedi Ve hiçbir dönüş sözüyle giden bir daha geri gelmedi Beynime patladı ateşten gülleler kalmadı zerrelerim Yarınlar daha elim bir hayat sundu üzüldü hüzünlerim Ölmedi gönlün zulüm vezirleri gülmedi yüzüm benim Benliğini terk edenler kervanına katılayım izin verin Ne bahtım var ne kölelik tahtım ikiside yerle yeksan Eline bir şey geçmeyecek harap bu mecnunu yıksan Keder elle tutulsa da onu tutup yerlerin dibine çaksam Umutsuzluk bir gemi olsa da arkasından öylece baksam Huzur bir kibrit olsa da hiç sönmemek üzere yaksam Mutluluk bir deniz olsa da o deryaya damla damla aksam... |