Heyhat! ..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Yeğenim Recep AKTAŞ’ın inanca dair içinden gelen duygularından esinlenerek yazdığım bir eserdir. Kuran’ında meramını, günah, sevap, haramını Okumadan, anlamadan, geldi geçti ömrüm heyhat! Ümit edip rahmetini, af edilme kararını Bir kez olsun duyamadan, geldi geçti ömrüm heyhat! ... Ah bir çocuk olabilsem, hep öylece kalabilsem Nasuh tövbe ve şahadet iman ile dolabilsem Son nefeste yüzümde nur, tebessümle gülebilsem Başka bir şey dilemeden, geldi geçti ömrüm heyhat! ... Bin pişmanım düne dair, şu nefsime ettim kahır Bir muamma sanır iken, meğer her bir yanım zahir Sanırdım ki gelmez ecel, geçti evvel geldi ahir Sürur sonu göremeden, geldi geçti ömrüm heyhat! ... Nakşolunsam dergahında, Nakşibendi olabilsem Ol/duğumla yola revan, Mevlana’ya varabilsem Milyonlarca ‘of’ yerine, bir ‘af’ ile kalabilsem Nefse zincir vuramadan, geldi-geçti ömrüm heyhat! ... Kuvvet Sen’in, kudret Sen’in, nizam ve intizam Sen’in Varım-yokum her bir zerrem, hücrem Sen’in, azam Sen’in, İbrahim’e su taşıyan, bir karıncan olsam Sen’in Aklanıp da ak yüzümle, huzuruna gelebilsem Şu alemi anlamadan, geldi-çattı ölüm heyhat! ! ! Şükrü Aktaş |
Mutlu dileklerle kutlarım...
................................. Saygı ve Selamlar...