Ben yaşadıkça, sen biraz benŞöyle bir gezme turu.. Hakikaten güzel olurdu dedim oldu... Ve ayaklarım gidiyor nereden gitsek acaba? Diyerek güzergahı belirliyorum. Rehber o ya... Ama bakmakta olduğu yer deniz. Çözemedim. İlginç. İçime güneş, yansıması olsa gerek Dilimden geçerken, Selamlar can yoldaşım dedi.. Elimi tuttu. Yol ve doğaya aşık. Seni tanıdığıma memnun oldum.. Ya ne yaptın! Ne diyeceğimi şaşırdım. Ve muhabbet koyulaştı. Hem de öyle bir koyulaştı ki... Kısacık sürede böyle bir sıcaklık oluştu. Bir tomurcuğun gözlerden öpmek lazım dedi.. Aşk ile içmek nur bakışlarını Kalbi dudaklara, Söndürmek geceyi. Bir ses, bir haykırış, Deniz-i diyar gibi Her zaman mavi, Her zaman berrak.. Mümkün değil seni tanımamak.. Ben de ona kıyısından köşesinden eşlik ediyorum. O coşuyor coştukça severmişim meğer.. Tesadüf sonucu bu kadar olurdu. Sevdası ise mısralara sabırla yazılır. Ben yaşadıkça, sen biraz ben. Yanında şöylece bir durdum. Birden Nazım Hikmet’in, ’’Ben Senden önce ömek isterim’’ O dizeler geldi aklıma." Ben böyle sözlere alışık değilim. Bir şımarırsam kötü olur. O zaman hep böyle sözler isterim. Bir daha böyle şeyler yapma nolur? |