Kavak yelleri...
Yıktım perdesini dünyanın...
şimdi içimde bir küçük çocuk ağlayan uçurtması takılmış gözyaşlarına yalan dolan ... entrikası sarhoş akşamlar arar seni, sesi çıkmaz gözlerim güneşi tutulmuş aç sözlerim. mahur bir akşamüstü içimi ıslatan beni bir çocuk gibi ağlatan satan- utanmadan... ömrümün titrek satır aralarında bir mum gibi eriyen; eriten, sen, ah sen ... hadi bırakalım herşeyi tutalım hayatı eteğinden gelmesin hiç birşey geri başımızda yine, o eski kavak yelleri.... ______________________ |