VİRANEYLE MUHABBET
KEREM hikayelerinden ilhamla
VİRANEYE SORULAR Söyle bana şimdi koca virane, Seni mesken diye seçenler hani Gamlanıp durursun sitemkârane Sofra kurup yeyip içenler hani Gördüm günden güne derdin artıyor Geçmişi andıkça sinen börtüyor Kapını rüzgarlar açıp örtüyor Sabah akşam gelip geçenler hani Ne günler geçirdin yok ile varda Kimi cimri idi kimi hovarda Kırık aynaların yıkık duvarda Gülüşüyle neşe saçanlar hani Bir zaman civara yeterdi havan Daha görülmeden biterdi davan Akmış çatıların dökülmüş sıvan Yazda kışta konup göçenler hani Ağıllar boşalmış sürü kalmamış Her gelen terk etmiş biri kalmamış Toprağında alın teri kalmamış Bağlarında ekip biçenler hani Kul Hakkı’yım anlat halden bilene Yar mi oldun ağlayana gülene Hacet için kapısına gelene Elini yumanlar açanlar hani. VİRANENİN CEVABI Bir zamanlar ben bir mamur konaktım İşte böyle viran oldum sonunda Zenginlere güzellere duraktım Kendimle baş başa kaldım sonunda Bana çevrilirdi her türlü bakış Dolar boşalırdım bitmezdi akış Süslüydü her yanım gül nakış nakış Yıkıldım dağıldım soldum sonunda Biri vardı bahçelerde gezerdi Yanağını çiçeklerle bezerdi Gülüşüyle gülistana benzerdi Hasretiyle hicran doldum sonunda Kudretli beylerin geçerdi sözü Nice kapıları açardı nazı Müşkül karşısında naçardı bazı Mekanını hali buldum sonunda Gitti zenginliğim kalmadı varım Baykuşlara mesken oldu civarım Aktı çatılarım çöktü duvarım Böyle inkisara daldım sonunda Kul Hakkı dünyanın ahvali böyle Makam baki değil ağayla beyle Sadece Mevla’ya itimat eyle Kendimce bir karar aldım sonunda. |