İtgillerden Canis Latrans
Bir gün aslanla çakal beraber yola çıkmış,
Ormanda dolaşırken bizim aslan acıkmış, Durup dönmüş çakala:” Hadi bir av bulalım, Benim karnım acıktı, bir güzel doyuralım.” Çakal ” olur” deyince başlarlar aramaya, Az ötede bir geyik dalmışmış otlamaya. Aslan çakala sormuş: “Gözlerim parlıyor mu? ” Çakal ”evet, parlıyor”,” Yelem kabarıyor mu? ” “Yelen de kabarıyor”,” peki” der” Geç arkama Kıçım girip çıkar mı içeri, söyle bana” Arkaya geçip: “evet” diyerek cevaplamış Aslan hemen geyiğin üzerine atlamış. Parçalayıp geyiği afiyetle yediler, Kan bulanmış dişlerle mutlu gülümsediler. Bizim çakal aslandan bir şey öğrendim sanıp, Yine gezmeye çıkmış bu kez tilkiyi alıp. Bir süre dolaşınca, durup dönmüş tilkiye: “Benim karnım acıktı, bir av bulalım.” Diye, Mağrur mağrur söylemiş.”Beleş karnım doyacak, Ama çakal güvensiz, bakalım ne olacak” Diye düşünmüş tilki, merakla “ peki” demiş, Derken karşı taraftan bir katır çıkagelmiş. Çakal dönmüş tilkiye: “ Gözlerim parlıyor mu”? Tilki “ Hayır” deyince; “parlıyor de olur mu”? O da “ Tamam parlıyor”, “ Yelem kabarıyor mu”? “Hayır”,”Olsun de yine kabarıyor olur mu”? “Galiba kabarıyor”, “Şimdi de geç arkama Kıçım girip çıkar mı içeri, söyle bana” Tilki “Hayır” deyince,”Yine de sen evet de” “Evet” deyip başlamış çakalı izlemeye, Çakal hemen gerinip arkadan hamle yapmış, Katırın çiftesiyle iki seksen uzanmış. Tilki yanına varıp karşısına dikilmiş “Dostum şimdi gözlerin iyi parlıyor” demiş, Ayağıyla yoklayıp,” yelen de kabarıyor” Sonra arkaya geçip” kıçın girip çıkıyor” Deyip kahkaha basmış, bizim çakal perişan, Anlamış taklit ile olunmuyormuş aslan. Osman Velioğlu |
DAİM OLUN SEVGİLER