Çayın Renginde Melal
İsli çaydanlığımla söyleştim ben bu gece
Berrak hikâyelerin girizgâhı çay rengi Hurufat cömertleşti ve sundu bin bir hece Mısralara yansıdı çayın billur ahengi Benimle hem dem oldu çayın renginde melal Hüzne giriftar gönlüm sinemin ağır yükü Demliğim haza ketum kara çayın dili lal Sükût atıyla geçtim hayalde ıssız bükü Hüzün beni pek sevdi iklimimi kuşattı Çaya yazdıklarıma bigane kaldı Çaykur Gül beklerken o yârden diken attı taş attı Şiir vadisindeyken yaptı bana felek kur Hüzne aşina oldum melalim öksüz kaldı Bir isli çaydanlıkla avundum nice zaman Dilim tutuldu dem dem acı çay *kadam aldı Melal suya sağıldı çaya demirledi an Çayın renginde melal hüznü anlattı suya İnce belli cerenler sükûtu tercih etti Ketumiyet yurdunda hasret iken uykuya Acı çayın kekresi damağıma diyetti… Ankara, 27.02.2017 İbrahim KİLiK *Konuşmaya engel olan dil bağı |