Gözyaşı Irmağı
Gözyaşı ırmağı akıtır sularını kalpteki yaraya.
Yeri yurdu bilinmez bir pınara dönüşüverir, Kurumuş dallar gibi hatıralar, O sular gibi yırtınıp durur yatağında. Gözyaşı ırmağı akıtır sularını kalpteki yaraya. Anılar acıtır, anılar alıp götürür ağırlığınca. Yokluğun bu kez yırtınıp durur, Yırtınıp durur sevdalar yatağında. Gözyaşı ırmağı akıtır durur sularını kalpteki yaraya. Suda yüzen balık dahi bilmez, Bilmez, balık dahi derya da. Çitlembik nefes almayı, Gözler sezemez kalpteki yarayı. Elden ayaktan düştüğünde, Yeniden açılıverecek o sayfayı. Gözyaşı ırmağı bu akıtır sularını kalpteki yaraya. Hani bakma diyordun ya! İlginden hoşnut değilim, Alışık değilim ben böyle sevdaya, Soğuyorum senden de sevdandan da. Gözyaşı ırmağı bu köpürüp akıtır sularını kalpteki yaraya. Oysa seninle yaşlanmayı dilemiştim, Yaşam pınarlarından beslenmiştim, Bakamadım senden sonra istesem de, Kalp kırılınca susarmış bilirsin ya. Sensizlik çökünce yüreğe, Gözyaşı ırmağı kudurur, akıtır sularını kalpteki yaraya. Duydum sen de mutsuzmuşsun yuvanda, Duydum, o cennette huzursuz, Dostlar da çekip gitmiş, Evin yolunu bilmez bir hayırsızmış koynunda. Gözyaşı ırmağı bu, Dellenip durur, bazen sessizce akıtır sularını kalpteki yaraya. O ırmağın kanlı sularıyla beslenir bencileyin bahtsızlar. Suda yüzen balık dahi nasiplenir, Her dem akıp giden o membadan. Anılara dalmak kahreder kimi zaman, Gözyaşı ırmağının suları döver durur, Saadet bir kez vurup kaçar ya kapıyı. Şairin mısralarında yankılanıp durur. “Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler.” |