Asılsız serzenişlerin yasaklı kıblesi...
Kal diyemedim yine,
istiyordum oysa, hem de deliler gibi... Sus dedim yüreğime, kalmak buysa, bir an önce bu sevdadan gitmeli... Serzenişim aldatmasın yüreğini, isyanımın kıblesini ben dahi çözemedim... Sevda çizdirdim kaleme kağıda hükmedip, üzerinde bir dem dahi gezemedim... Yitirilmiş salaş zamanlara mıydı dinmek bilmez öfkem... Yoksa, aşkın kendisi zaten zamansızlıklara mı sitem... Elin adına yangın yeri dediği, bence cevapsız sualler silsilesi... Belki de; bir türlü üzerinden yürümeyi beceremediğim O, hep legal dümdüz çizgi asılsız serzenişlerin yasaklı kıblesi... Sen; Kalemi kağıda, kağıdı şehvete düğümleyen Şehveti vicdanla yoğurup, Her daim sinemi öğünleyen... Boş ver, kim ne derse desin, Bir yudum sevdayla, aşk kırıntılarını harmanla İnciraltı’nda mehtaba nazır gamla, Bırak bir akşamın suretinde beklesin... Sana diyemedim yine, seviyordum oysa, hem de deliler gibi... Sus dedim yüreğime, aşk dedikleri, bir akşam suretinde meyse, İzmir’in hatırına, Yazılamayanların son satırına, bir buse kondurup, bir kaç dem olsun içmeli... Emel Çetin |
seviyordum oysa, hem de deliler gibi...
Sus dedim yüreğime,
aşk dedikleri, bir akşam suretinde meyse,
İzmir’in hatırına,
Yazılamayanların son satırına,
bir buse kondurup, bir kaç dem olsun
harika bir şiir
yüreğinize sağlık