Sarıl Ruhuma
Geceleri uykusuzum
mahalindeki zabitlerden soruyorum seni Kalbimin muhafizları yorgun dön gel sarıl ruhuma Boynumda bir ur ayaklarımda pranga sensiz Çiçekler küskün kuşlar kilitli kafeste Sensiz yılların vebali Üzgün gözlerim Sus pus oldum soluk aynalar karşısında Bir heyula umutsuzca yalnızlığım Özlüyorum heryer siyah bir sen var aydınlık Rüyalarımda kopuyor sensiz tufan’ım Halaskar’ım dön gel sarıl ruhuma Bir çoban kavalında fısıldadın esen rüzgarla Pervasızca çekip gittin bir hatıra bırakmadan Bıçak gibi kestin ansızın rüyalarımı Ne bir elveda nede bir hoşçakal bırakmadan ardından Mahkeme kurulu kalbinin divanında Yüreğim mahkum yargılanıyor firarinda Ya mahpus et ya idam gözlerinde Yada beraat ver dön gel sarıl ruhuma ... |