kara değil ak değil
kurşun rengi bulutlar
güneyden kuzeye
koşarca gidiyorlar
hey ne oluyor
bu kasım gecesinde
yel neden esiyor
güneyden kuzeye
gene gök mü yarılacak
gene yağmur mu yağacak
bakırdan dökercesine

hey aşağıdakiler
dere dibindekiler
uykuda mısınız
hey yorgan altındakiler
hadi uyanın
açın gözlerinizi
kalkın
giyin ceketlerinizi
çekin çizmelerinizi

eskiden küresel sömürü vardı
acımasız sömürücüler
tanrılar da onlarlaydı
şimdi küresel ısınma olmuş
doğa yanmış tutuşmuş
kızmış sonra
acımasız olmuş
az sonra bulutlar çarpışacak
şimşekler yıldırımlar
yer yerinden oynayacak
yel kaçıp gidecek
peşinden sel gelecek
ahırlar kümesler
iki oda evcikler
hep suya gömülecek

haydi açın ahşap kapıları
çözün meşin yularları
salın hayvanları
azat edin gitsinler

hey itilmişler
alçaklara sürülmüşler
asın sırtınıza torbaları
alın kucaklara çocukları
ha gayret
gayret biraz
kader değil kadir deyin
atın üstünüzden uyuşukluğu
tırmanın şu yokuşu
vakit bu vakit
çıkın artık yukarı

Latekmen