Hasaani - Sebati Gönül Muhabbeti...
HASAN AYDIN (HASAANİ) & HAKAN KOYUNCU(SEBÂTİ) (GÖNÜL MUHABBETİ) - 18 Mayıs 2014
Hasaani...: Madem gönül bahçesini dolandın, Bülbülden ne haber...? Gülden ne haber...? Girdin gülistana yasa bulandın, Yağmurdan ne haber...? selden ne haber...? Sebâti...: Bağbanım demedim gidip kimseye Dost hatırın soran halden ne haber..? Boran oldun başladın sert esmeye Tufandan ne haber...? Yelden ne haber...? Hasaani..: Dost ile menzile varmaya geldim, Kanayan yarayı sarmaya geldim, Engin dağlar olsa yarmaya geldim, Arzu halin bilmez kuldan ne haber...? Sebâti...: Her işte bir sır var bak gör hikmeti, Hikmete daldıkça göster hayreti, İçince son demde ecel şerbeti, Ebede gittiğin saldan ne haber...? Hasaani...: Kerem kula Aslı köşkle gerektir, Ehli dilde hüner meşkle gerektir, Ecelde sehadet aşkla gerektir, Elif sırra vakıf daldan ne haber..? Sebâti...: Seyir eyle tezyin olan alemi, Levhi mahfuzdaki yazan kalemi, Edeb ile donat sözde kelamı, Daim zikirdeki dilden ne haber...? Hasaani...: On iki deryada yirmi dört deniz, Yakut emerdendir levhteki beniz, Eğer aldın ise pirinden feyiz, Ateş kara düştü külden ne haber? Sebati...: Zahire aldanıp düşme hataya, Batınla olur hep gerçek ihata, Sahraları mekan eden o zata, Acıyıp düştüğü çölden ne haber...? Hasaani...: HASAANİ sahrada demin alanda, Gönül bağı viran olmuş talanda, SEBÂTİ’de bu ummana dalanda, Deryadan Denizden Gölden ne haber...? Sebati... SEBÂTİ sürerim nefisle cengim, Batmışım diplere bulunmaz dengim, Nerede bilemem kaybolan rengim, Bilir isen eğer aldan ne haber...? |