Bulutlar nereye?
Bulutlar nereye?
Yoksa nergislerin, sümbüllerin açtığı yere mi? Akça Sunanın gönlümü yaktığı yere mi? Oğuz pınarının büngül büngül aktığı yere mi? Söyleyin bulutlar nereye? Bulutlar nereye? Eğer benim doğduğum köye ise yolunuz, Dağ alıçlarına, yaban kırlangıçlarına, kekliğime, Koramaz’ın eteğinde salıncak kurduğum cevizime selam ederim. Yazıda yabanda eğer bizim köyün çobanını görürsen, Susuz pınarın başında yanık yanık çalıyorsa kavalını Çisil çisil susuz pınara akın bulutlar, Köyüme uzaktan bakın bulutlar. Bulutlar nereye? Erciyes’in Ali Dağı’na baktığı yere mi? Anamın sabah sabah tandır ekmeği yaptığı yere mi? Suna kızın çiçekleri başına taktığı yere mi? Söyleyin bulutlar nereye? Bulutlar nereye? Eğer bizim viranhaneye düşerse yolunuz, Orada ak saçlı anam var, güngörmüş babam; yürekleri efil efil eserken Bir sağlık haberi verin de yürekleri yanmasın, sızlamasın Akça Sunam gözler benim yolumu, sakın ha sakın üzülmesin, ağlamasın Siz onun yerine göz pınarlarınızı çözün bulutlar, Çisil çisil bağıma bahçeme akın bulutlar, Köyüme uzaktan bakın bulutlar. Bulutlar nereye? Anamın halı dokuduğu, kirkit vurduğu yere mi? Sunamın beni özleyip durduğu yere mi? Koyunumun kuzumun melül melül baktığı yere mi? Bu garibin yüreğini yaktığı yere mi? Söyleyin bulutlar nereye? |